Kanserin en önemli tedavi aracı yurt dışındaki o ilaç değil,
"kişinin kendi içindeki yaşama umudu". Bir hareketle onu yok ettiniz, tebrikler!
“Çaresizliği hayatınızda hiç tatmamışsınız” diyor ya hani,
evet maalesef bazı insanlar başkalarının yaşadıklarını ya da hatalarını görüp
ders çıkaramıyor. İlla ki kendilerinin ya da çevrelerinde çok sevdiklerinin
başına aynı şey gelmeli , canları iyice acımalı ki o zaman anlayabiliyorlar
sadece.
O kişi ve onun gibiler;
Doktorun “Bakın kesin etki eder diyemiyoruz bu ilaç yeni
çıkmış, imkan varsa getirtin deneyelim” cümlesindeki “yeni çıkmış” kelimelerini
bile bir umut ışığı, bir kurtuluş olarak görecek hale gelmedikleri,
“Artık yapılabilecek hiçbir şey yok, son günlerini rahat bir
şekilde geçirsin eve götürün” cümlesini duyduktan sonra doktorun yanında
ağlayıp, gözyaşlarını silip hastalarına aynı cümleyi “Artık seni eve
götürebilirmişiz” olarak değiştirmek zorunda kalmadıkları,
“Günden güne eriyordu. Elimizden hiçbir şey gelmiyor,
çarezisce o zamanın gelmesini bekliyorduk. Her telefonda yüreğimiz ağzımıza
geliyordu.” cümlesi ünlü bir yazarın
romanında değil de bizzat kendi hayatlarında geçmedikleri,
Her gece dua ederken, aynı zamanda yardım istedikleri güce
isyan etme arasında gidip gelmedikleri,
Hayattan çok daha ötesini sorgular hale gelmedikleri
sürece bunu anlayamayacak…
Bunların hepsinin ne demek olduğunu deneyimlemiş, canı yanmış biri olsam dahi “umarım aynısı
sizin başınıza gelir” diyemiyorum "çünkü hala insanım".
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder