en yakın arkadaşım penguen

shu khur

cajon & hang drum & fretless bass 

iron&wine and calexico

"i never thought that i would ever have the opportunity to find the road anew and form a better world"  

diyormuş İspanyolca kısımda. Yine en güzel yerin detayda gizli olduğu bir örnek daha..

scar tissue

Yapabildiğim tek şey uyuşmuş bir şekilde, insan olmayan bulabildiğim tek odada uzanıp müzik dinlemekti. Gelen herkes beni de görmek isteyince odadan çıkıyor sonra koşarak kaleme geri dönüyordum.

Her kafadan bir ses, herkesten farklı öğütler. Hemen hepsi sorumluluklarım ve artık artacak sorumluluklarım üzerine kuruluydu. Anneme destek olmamın, en büyük çocuk olmanın ve iki kardeşimi kollamamın finalde de yakında gireceğim ünivesite sınavının önemi .. Boş boş bakıp elimden geldiğince artık ezberlediğim, sadece kelimelerin yeri değişen nutuklara kafa sallıyordum. Yine böyle çaresiz bir anımda biri tuttu kolumdan, “Gel seninle biraz kız kıza konuşalım” dedi. Kafamı kaldırdım Özden Teyze’ydi.

Özden Teyze babamın en yakın arkadaşlarından biridir.Geriye dönüp bakıyorum da yaş –jenerasyon  durumunu da göz önüne alırsak açık ara tanıdığım en manyak insandır. (Bir iddaa sonucu arabasıyla 200 basarken direksiyon hakimiyetini kaybedip, takla atan ve hurda olan bir araçtan çıkmayı başarıp, yardım istemeye giderken –sonradan 4 kaburgası ve 2 omurunu kırmış olduğunu öğrendik ve 5 ay kımıldaman yattı- topuklu ayakkabılarının arabada kaldığını hatırlayıp, geri dönüp, ayakkabılarını alıp yine de kapıyı kilitleyen bir kişiden söz ediyorum.) Onun da herkesin söylediği klasik şeyleri söyleyeceğini düşünürken sigarasını yaktı ve bana şunları söyledi:

“Herkes sana sorumluluklarını ve kendini bilmenin önemini anlatacak. Senin ne kadar güçlü bir kız olduğundan girecek, daha çok çalışman, yeri geldiğinde kardeşlerine baba, annene hayat arkadaşı olman gerektiğinden ve en önemlisi hep yanında olacaklarından bahsedip duracak. İşin acı yanı güzel kızım, kimse senin yanında olmayacak. Bırak hepsini, sen yeterince sorumluluk aldın. 11 aylık bu süreçte, herkesin bu dediklerini yeterince yaptın ve görevi başarıyla tamamladın. Senin yapabileceğin bir şey yoktu ve zamanda geri dönebilsen bile bu yine yaşanacaktı ve sen bir şeyleri değiştiremeyecektin. Emin ol baban da böyle olsun istemedi ama bu böyle işte. Hani bir yerin yanar ve o yara bir şekilde iyileşir ama bir iz kalır. Her baktığında kimi zaman tebessümle kimi zaman da için acıyarak o yaraya bakarsın. İşte bu da ruhunda iz kalacak olan bir yara, ömür boyu taşıyacaksın. Fark; sadece sen aynaya baktığında göreceksin, belki bir gün birisi ya da birileri ile karşılaşacaksın ruhunda benzer bir yara olan. Bir tek onlar anlayacak ancak senin ruhuna gerçekten bakmayı başardıklarında. Vücudundaki yarayı nasıl iyileştiriyorsan önce,  bu yarayı da iyileştirmek zorundasın. O yüzden salla herkesi. Okula, dershaneye gitmek istemiyorsan gitme bırak es geç bu seneyi, girme ÖSS’ye. Hayatın boyunca ne yaparsan yap yine memnun edemediğin insanlar, seni sürekli eleştiren bir topluluk olacak. Söyleyebileceğim tek şey sorumlulukların arasına sıkışıp kendin olmayı, hayallerini unutma. Çünkü ne olursa olsun zaman ve hayat akmaya devam edecek.”

Bu konuşmanın, ve o anda kasetçalarda arka fonda çalan şarkının önemini anlamam biraz zaman alacaktı.

Bugün tam 12 yıl oldu. Yara izime baktığımda gördüğüm şeye halk arasında “Kabullenme” deniyor. Ben ise ona “Scar Tissue” diyorum.

the candidate

everything is rhythm

kırık bir aşk hikayesi

Fuat : Evliliğe karşı mısınız?

Aysel: Hayır, ben birbirini sevmeyen karı kocalara karşıyım. Mutsuz çocuklara. Sevgisiz evlere..

the twilight sad - tell me when we're having fun

happy 50th bday to majesty

"Lots of guys have skill and only one guy has this level of artistic" diyor maçı anlatan kişi, bundan daha güzel de özet olamaz sanırım. Dediği gibi lots of guys var; Kobe var Lebron var ve olacak da. Ancak dediğiniz kişilerin iyi olma derecelerini hala Jordan ile kıyasladığınız sürece demek ki Jordan daha iyi, kıyaslayacak bir şey yok ortada.O her zaman 1 numara ve öyle de olacak :)

seçilebilen aile

Az önce uğurladığın kardeşine aynı senin gibi sarılıp, arkasından el sallarken senin gibi ağlayan kişi dost değil "aile"dir artık... "Evet, dünyaya gelirken ailelerimizi seçemiyoruz ama dostlarımız seçtiğimiz ailelerimiz"...

black tables

Black Table is a card game expression. Used when you have good cards on your hand and the table cards are "Empty" making your good hand useless.
When your game depend on table cards and the table doesn't have your cards... its called a "Black Table"

steven wilson - the raven that refused to sing

shake the dust

This is for the fat girls. 

This is for the little brothers. 

This is for the school-yard wimps, this is for the childhood bullies who tormented them. 

This is for the former prom queen, this is for the milk-crate ball players. 

This is for the nighttime cereal eaters and for the retired, elderly Wal-Mart store front door greeters. Shake the dust. 

This is for the benches and the people sitting upon them, 

for the bus drivers driving a million broken hymns, 

for the men who have to hold down three jobs simply to hold up their children,

for the nighttime schoolers and the midnight bike riders who are trying to fly. Shake the dust.

This is for the two-year-olds who cannot be understood because they speak half-English and half-god. Shake the dust.

For the girls with the brothers who are going crazy,

for those gym class wall flowers and the twelve-year-olds afraid of taking public showers,

for the kid who’s always late to class because he forgets the combination to his lockers,

for the girl who loves somebody else. Shake the dust.

This is for the hard men, the hard men who want to love but know that it won’t come.

For the ones who are forgotten, the ones the amendments do not stand up for.

For the ones who are told to speak only when you are spoken to and then are never spoken to. Speak every time you stand so you do not forget yourself.

Do not let a moment go by that doesn’t remind you that your heart beats 900 times a day and that there are enough gallons of blood to make you an ocean.

Do not settle for letting these waves settle and the dust to collect in your veins.

This is for the celibate pedophile who keeps on struggling,

for the poetry teachers and for the people who go on vacations alone.

For the sweat that drips off of Mick Jaggers’ singing lips and for the shaking skirt on Tina Turner’s shaking hips, for the heavens and for the hells through which Tina has lived.

This is for the tired and for the dreamers and for those families who’ll never be like the Cleavers with perfectly made dinners and sons like Wally and the Beaver.

This is for the biggots,

this is for the sexists,

this is for the killers.

This is for the big house, pen-sentenced cats becoming redeemers and for the springtime that always shows up after the winters.

This? This is for you.

Make sure that by the time fisherman returns you are gone.

Because just like the days, I burn both ends and every time I write, every time I open my eyes I am cutting out a part of myself to give to you.

So shake the dust and take me with you when you do for none of this has never been for me.

All that pushes and pulls, pushes and pulls for you.

So grab this world by its clothespins and shake it out again and again and jump on top and take it for a spin and when you hop off shake it again for this is yours.

Make my words worth it, make this not just another poem that I write, not just another poem like just another night that sits heavy above us all.

Walk into it, breathe it in, let is crash through the halls of your arms at the millions of years of millions of poets coursing like blood pumping and pushing making you live, shaking the dust.

So when the world knocks at your front door, clutch the knob and open on up, running forward into its widespread greeting arms with your hands before you, fingertips trembling though they may be.

By Anis Mojgani

cajon'umu kaptım, geliyorum yanınıza

Erlend Øye & Eirik Glambek Bøe'

içleri de dışları gibi rengarenk :)

darlingside - catbird seat

In the catbird's seat
The only dreams were in my sleep
And all the things I ever owned
Were in boxes I borrowed

chess murder

Hang Massive - Once Again

keep off rocks!

nature springs

everyone is a submarine
looking for a dream far away

46 yıl önce bugün

Pink Floyd, EMI ile ilk albüm anlaşmasını imzaladıktan hemen sonra.. :)