Sırtında çuval olan bir kadın. Başında bir yemeni, çorapsız
ayaklarında bir terlik var. Tutturduğu hıza yetişmeye
çalışırken bir yandan kalabalıkla mücadele edip sesini çıkarmadan ilerleyen bir
çocuk.
Derken çocuğun kalabalıkla mücadelesinde kaybeden, elindeki bebek oluyor. Bir adam ile çarpışınca
havada süzülüp, yerde bir süre kaydıktan sonra bir kadının ayaklarının dibine
düşüyor.
Çocuk kocaman açtığı gözlerle annesinin kolundan
çekiştirerek oyuncağa ulaşmaya çalışıyor ama anne oralı değil. Algıları kapalı, yürümeye devam ediyor.
Durumu gören kadın önüne düşen oyuncağa ayağıyla vuruyor ve oyuncak
kayarak çocuğa doğru ilerliyor. Yeterli mesafeye geldiğinde çocuk yakalıyor
oyuncağı ve bir saniye oyuncağa bakıp gülümseyerek koltuğunun altına
sıkıştırıyor.
Sonra kadın ile göz göze geliyoruz. Bakışımla sorduğum soruyu
kelimelere dökmeme gerek kalmıyor, anlıyor. Başını hızla iki
yana sallıyor, "bilmiyorum" diyor gözleriyle ve hemen kafasını eğip adımlarını
hızlandırıyor.
Anne her şeyden habersiz. Çocuk mutlu, konuyu çoktan unuttu.
Ama ben hala aynı sorudayım:
O çocuk, tertemiz giyimli bir iyi(!)
aile çocuğu olsaydı o zaman oyuncağı yine aynı şekilde mi verirdi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder